Uluslararası Katılımlı “Çocuk İhmal ve İstismarı Çalıştayı”

12 Mayıs 2019 Pazar

Uluslararası Çocuk İstismarı ve İhmali Çalıştayı ve Yuvarlak Masa Tartışması

Türkiye Milli Pediatri Derneği (TMPD) tarafından düzenlenen Uluslararası Çocuk İstismarı ve İhmali Çalıştayı ve Yuvarlak Masa Tartışması 14.11.2018 tarihinde Antalya’da gerçekleştirilmiştir. Çalıştayın amacı; çocuk istismarı ve ihmalinin ülkemizde ve dünyadaki durumunu belirlemek, çocuk hakları ile ilgili olarak ulusal ve uluslararası düzeyde yaklaşımları değerlendirmek, istismara uğrayan çocuğa yönelik tıbbi, hukuki ve sosyal hizmet yaklaşımlarını tartışmak ve çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesi için oluşturulması gereken programları belirlemektir. Çalıştayın açılış konuşmalarını TMPD Genel Sekreteri Prof. Dr Enver Hasanoğlu ve International Pediatric Association (IPA) Gelecek Dönem Başkanı Prof. Dr. Errol Alden yapmıştır. Prof. Hasanoğlu, açılış konuşmasında; çocuk istismarı ve ihmalinin çok önemli bir sorun olduğunu belirtmiş ve bu çalıştayda konu ile ilgili ulusal ve uluslararası düzeyde tartışmaların amaçlandığını ifade etmiştir. Çocuk hekimleri olarak genellikle çocuk hastalıkları ile ilgilenildiğini belirten Prof. Hasanoğlu, istismar gibi diğer çocukluk çağı sorunlarının da önemli olduğunu ve tartışılması gerektiğini vurgulamıştır. Prof. Alden, açılış konuşmasında IPA’ nın TMPD’ den birçok pediatri uzmanı ile temasta olduğunu belirtmiş ve bu çalıştayın önemini vurgulamıştır. Dünyada birçok çocuğun önemli sorunlarla karşı karşıya kaldığını vurgulayan Prof. Alden, çocuk istismarının bu sorunlar içinde önemli bir başlık olduğunu bildirmiştir. Tüm çocukların ihmal ve istismardan korunmasının gerekli olduğunu belirten Prof. Alden, bu konunun çözümünde yeni yaklaşım ve stratejilerin geliştirilmesinin gerekli olduğunu ifade etmiştir.

Çalıştayın ilk panelinde oturum başkanları Uluslararası Çocuk Merkezi (ICC)’den Prof. Dr. Münevver Bertan ve ABD’den IPA İcra Kurulu Direktörü William Keenan olup bu panelde çocuk istismarı ve ihmalinin dünyada ve ülkemizdeki durumu tartışılmıştır.

Panelin ilk konuşmasını İngiltere’den International Society of Prevention Child Abuse and Neglect (ISPCAN) Geçmiş Dönem Başkanı Jenny Gray gerçekleştirmiştir. ‘Çocuk İstismarı ve İhmali: Dünyada Durum’ başlıklı konuşmasının başında Gray, birçok disiplin ve ülkeden profesyonelin bir arada çalışmasının önemini vurgulamış ve böylece çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesi konusunda güçlü stratejilerin ortaya çıkabileceğini ifade etmiştir. Çocuk ihmal ve istismarının tanımını yapan Gray, istismar tiplerini ana başlıklar halinde değerlendirmiştir. Jenny Grey, dünyada 2012 yılında 95.000 çocuk ve ergenin cinayete kurban gittiğini, her 10 çocuktan 6’sının düzenli olarak bakıcıları tarafından fiziksel cezaya maruz bırakıldığını, 13 ile 15 yaş arasındaki her 3 öğrenciden birinin düzenli olarak zorbalıkla karşılaştığını, 20 yaşından küçük çocukların hayatlarında en az bir kez zorla cinsel ilişkiye girme veya diğer cinsel eylemlere maruz kaldığını ve her 3 adolesan kızdan 1’inin partnerleri tarafından duygusal, fiziksel veya cinsel istismara maruz kaldığını belirtmiştir. Gray, çocuk sağlığının değerlendirilmesinde; hastalıklar, zihinsel sağlık problemleri, anne-çocuk sağlığı sorunları ve bulaşıcı hastalık verilerinin önemini vurgulamıştır. Konuşmacı, çocuk istismarı ve ihmalinin uzun dönem etkileriyle ilgili bilgi vermiş; istismar ve ihmalin çocuğun şimdiki ve gelecekteki yaşamını etkilediğini, uzun dönemde psikiyatrik ve tıbbi sorunlara neden olduğunu ve çocuğun bilişsel, sosyal ve duygusal gelişiminde sorunlara neden olduğunu ifade etmiştir. Bu uzun dönem olumsuz etkilerin Advers Childhood Experiences (ACE) araştırmalarında ortaya konduğunu vurgulayan Gray, çocuk istismarının bu olumsuz sonuçları göz önüne alındığında, sorunu önlemenin ancak ekonomik ve insani değerler birlikte değerlendirildiğinde mümkün olacağını belirtmiştir. Konu ile ilgili olarak, düşük ve yüksek gelirli ülkelerde yapılan çalışmaları karşılaştıran konuşmacı, düşük gelirli ülke çocuklarında ihmal oranının yüksek olduğunu, bu nedenle çocuk ve ailelerini maddi olarak desteklemek gerektiğini ve bu konuda ayrılabilecek her türlü maddi kaynağın önemini ifade etmiştir. Konuşmasının ilerleyen bölümünde End Violence (Çocuklara Karşı Şiddete Son Vermek Üzere Oluşturulmuş Küresel Ortaklık: The Global Partnership to End Violence Against Children) oluşumundan bahseden Gray, bu ortaklık ağının çocuk istismarı ve ihmali açısından yıllar içindeki hedeflerini özetlemiştir. 2030 hedefleri içinde çocuk istismarına yönelik çok sayıda maddenin yer aldığını belirten Gray, çocuk ve kadın istismarının önlenmesi için güvenli bir anne-çocuk ortamının oluşturulması, bu konuda bilgilendirme yapılması, aile içi şiddeti önlemek için önlemler alınması ve bununla ilgili yasal düzenlemelerin oluşturulmasının gerekliliğini vurgulamıştır. Çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili Inspire isimli dokümanlardan bahseden Gray, bu sorunun önlenmesinde bu tür oluşumların öneminin yadsınamaz olduğunu ifade etmiştir. Konuşmacı, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) 2015-2020 döneminde Avrupa ülke çocuklarının istismardan korunmasını önemli bir madde olarak kabul ettiğini ve 2020’ye kadar çocuk istismarı ve ihmalinin %20 oranında azaltılmasının hedeflendiğini bildirmiştir. Gray, çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesinde geliştirilmesi gereken hususların; çocuk istismarı ve ihmalinin bilgi sistemlerinde görünür hale gelmesi, devletin ve devlet organlarının farkındalığının oluşması ve çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili risklerin azaltılması olduğunu belirtmiştir. Politikacıların ve sivil toplum kuruluşlarının çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesinde anahtar rol oynadığını belirten Gray, bu sorun ile ilgili farkındalığın artırılması için Avrupa’da yapılmakta olan çalışmalara aktif olarak devam edilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Gray, Avrupa’da çocuk istismarı ve ihmali sıklığının azalmakta olduğunu, ancak halen düşük gelirli ülkelerde yüksek gelirlilere göre çocuk istismarı ve ihmalinin 1,6 kat daha yüksek oranda olduğu bilgisini paylaşmıştır. Konuşmasının son bölümünde Gray, 2013’den bu yana çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili projeler yapan ülke sayısının %30 arttığını, çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesi için pozitif ebeveynlik uygulamalarının önemli olduğunu ve ülkelerin %57’sinde ev ziyareti programları oluşturulduğunu bildirmiştir. Jenny Gray, çocuk istismarı ve ihmaline karşı birincil, ikincil ve üçüncül korunma yöntemleri bulunduğunu belirtmiş ve bu sorunun önlenmesinde evrensel, bölgesel ve ulusal koordinasyonun önemli olduğunu vurgulamıştır.

İlk panelin ikinci konuşmasını, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Betül Ulukol ‘Çocuk İstismarı ve İhmali: Türkiye’deki Durum’ başlıklı sunumu ile yapmıştır. Konuşmasının başında, çocuk istismarı ve ihmalinin medyada yeni yeni yer almaya başladığını belirten Prof. Ulukol, çocuk istismarı ve ihmali kayıtları değerlendirildiğinde; bakanlıklar ve devlet kuruluşlarından elde edilen resmi kayıtlar ile üniversiteler tarafından yapılan çalışmaların sonucunda ortaya çıkan kayıtların farklı sonuçlar gösterdiğine dikkati çekmiştir. Çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili olarak Türk yasalarında direkt olarak çocukla ilgili birçok madde olmasına rağmen birçok vakanın ülkemizde adli mercilere ulaşmadığı bilgisini veren Prof. Ulukol, diğer yandan 2017 kayıtlarına göre ülkemizde 13.396 mahkûm çocuğun bulunduğunu belirtmiştir. Konuşmacı, ülkemizde bir diğer sorunun çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili bilgilendirme çalışmalarının yaygın olmaması ve sınırlı sayıda bölgesel çalışma varlığı olduğunu belirtmiştir. Çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili çalışmaların gerçek oranları göstermediğini vurgulayan Ulukol, cinsel istismar sıklığının %10-28 gibi geniş bir aralıkta olduğunu belirtmiştir. Sofuoğlu ve arkadaşları tarafından yapılan bir çalışmanın sonuçlarını paylaşan konuşmacı, çocuk istismarı ve ihmali oranlarının değerlendirildiği bu çalışmada; duygusal istismarın %70,5, fiziksel istismarın %58,3 ve ihmalin ise %42 olarak bildirildiğini ifade etmiştir. Ülkemizde yapılan ACE çalışmasında ise fiziksel istismarın %21, cinsel istismarın %7,9, duygusal istismarın %9.8, duygusal ihmalin %8.9 ve fiziksel ihmalin ise %5.7 oranında olduğunu ifade eden Ulukol, bu çalışmadan 4 yıl sonra yapılan yeni çalışmada ise fiziksel istismarın %19.1 ve cinsel istismarın %6.9 oranında saptandığını vurgulamıştır. Konuşmacı, konuşmasının devamında Türkiye’de çocuk istismarı ve ihmali vakalarının değerlendirildiği Çocuk İzlem Merkezleri (ÇİM) ile ilgili bilgiler vermiş ve fiziksel durumlarını anlatmıştır. Bu merkezlerin cinsel istismara uğrayan çocukların başvurduğu ve değerlendirmelerinin yapıldığı merkezler olduğunu bildiren Prof.Ulukol, halen 32 şehirde 35 ÇİM olduğunu belirtmiş ve hedefin 56 şehirde 59 merkez olduğunu ifade etmiştir. ÇİM kayıtlarına göre şimdiye kadar 41.960 çocuğun bu merkezlere yönlendirildiğini bildiren Prof.Ulukol, ayrıca 6 üniversitede Çocuk Koruma Birimlerinin, 12 üniversitede ise Çocuk Koruma Araştırma Merkezlerinin olduğu bilgisini vermiştir. Konuşmasının son bölümünde Prof. Ulukol, çocuk istismarı ve ihmalinin Türkiye için önemli bir sorun olduğunu, bu konuda yasal açıklar ve eksiklikler bulunduğunu, adli kurumlara sevk edilen çocuklar için yasal koruma işlemlerinin çocuk için yeni bir travma unsuru olduğunu bildirmiş ve çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesi için araştırmaların gerekli olduğunu vurgulamıştır.

Birinci panelin sonunda gerçekleştirilen tartışma bölümünde; sosyoekonomik düzeyin düşük olmasının ve kültürel farklılıkların çocukların korunmasında önemli risk etmenleri olduğu belirtilmiş, bu konuda oluşturulacak strateji ve planlamaların öneminden bahsedilmiş, çocuğun korunması için sadece çocuğu değil aileyi de değerlendirmek gerektiği ifade edilmiş, pozitif ebeveynliğin önemi üzerinde durulmuş, ailede iyi bir model varlığının sorunların çözümündeki önemi ifade edilmiş, çocuk istismarının önlenmesinde pediatri derneklerinin rolünden bahsedilmiş, pediatristlerin çocuk ve aileler için iyi bir rol model olması gerektiği vurgulanmış, politika yapıcılar ve devletle birlikte çalışılması gerektiği bildirilmiş ve eğitimcilerin de bu konuda birlikte çalışılması gereken ayrı bir grup olduğu ifade edilmiştir. Çalıştayın ikinci panelinin oturum başkanları ISPCAN Önceki Başkanı Jenny Gray (İngiltere) ve Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Orhan Derman olmuştur. Bu panelde; pediatri derneklerin çocuk istismarı ve ihmalindeki rolü, sosyal hizmetler açısından çocuk istismarı ve ihmali ve hukuki açıdan çocuk istismarı ve ihmali konuları tartışılmıştır. Panelin açılışında Jenny Gray, çocukların durumları ile ilgili programların öneminden bahsetmiş ve bu konuda strateji geliştirmenin ve planlamaların önemini vurgulamıştır. Gray, çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili stratejiler geliştirilirken kültürel farklılıkların göz önüne alınması gerektiğini vurgulamış, bu konu ile ilgili olarak çocuk hekimlerinin rolünün sadece çocuğa yönelik değil çocukla birlikte aileye yönelik olması gerektiğinin önemini belirtmiş ve aileyi de içine alan strateji ve planlamaların gerektiğinin altını çizmiştir. İstismar ve ihmale uğrayan çocuklarla karşılaşıldığında uygun ebeveynlik açısından değerlendirme ve risk analizi yapılması gerektiğini belirten Gray, pozitif ebeveynlik kavramının önemini ifade etmiştir. Gray, çocuk hekimlerinin, çocuklar ve aileler için temel ve iyi bir rol model olması gerektiğini ve olumlu yaklaşımların sorunların çözümünde önemli olacağını vurgulamıştır. Gray son olarak, politikacıların çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesindeki rolünü ve konu ile ilgili yasa yapılmasının önemini vurgulamış ve bu konu ile ilgili olarak eğitimciler ile de temasta olmanın gerekli olduğunu ifade etmiştir. İkinci panelin ‘Çocuk İstismarı ve İhmali: Pediatri Derneklerinin Rolü’ isimli ilk konuşması IPA önceki başkanı Prof. Errol Alden tarafından yapılmıştır. Konuşmasının başında, AAP ve diğer derneklerin çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesi ile ilgili ciddi çalışmalar yapmakta olduğunu belirten Prof. Alden, politikalar üretilmesine olanak tanıyan araştırmalar yapılması ve eğitim önerileri verilmesinin pediatri derneklerinin görevi olduğunu belirtmiştir. DSÖ’ ye göre sağlık kelimesinin “Yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması değil, tam bir fiziksel, zihinsel ve sosyal refah durumu” olarak tanımlandığını hatırlatan Prof. Alden, bu tanımın çocuklar hususunda önemli bir vurgu barındırdığını belirtmiştir. Prof. Alden ayrıca, IOM Çocuk Sağlığının Değerlendirilmesi Komitesi tarafından çocuk sağlığı teriminin “Çocukların potansiyellerini geliştirme (geliştirmesini sağlama) ve gerçekleştirme (gerçekleşmesini sağlama) yetenekleri” olarak tanımlandığını bildirmiştir. Prof. Alden, çocuk hakları olarak bakıldığında; hayatta kalmak ve büyümek, öğrenmek, şiddetten korunmak, güvenli ve temiz bir ortamda yaşamak ve başarılı olmak için eşit fırsatlara sahip olmak maddelerinin temel olduğunu vurgulamıştır. Prof. Alden, IPA’nın birçok ülke pediatristlerinin yer aldığı bir organizasyon olduğunu ve uluslararası politikalar üretmekte olduğunu da hatırlatmıştır. Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde DSÖ’ nün sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden (SDG: Sustainable Development Goals) bahseden Prof. Alden, bu hedefler içinde çocuk istismarı başlığına doğrudan uygulanabilir hedeflerin cinsiyet eşitliği (SDG 5), insana yakışır iş ve ekonomik büyüme (SDG 8) ve barış, adalet ve güçlü kurumlar (SDG 16) olduğunu belirtmiştir. Prof. Alden, kardiovaskülehastalıklar, kanser, kronik solunum yolu hastalıkları ve diyabet gibi bulaşıcı olmayan hastalıkların ve bu hastalıkların gelişmesine neden olan tütün kullanımı, sağlıksız diyet, fiziksel hareketsizlik ve zarar verici düzeyde alkol kullanımı gibi davranışsal risk faktörlerinin toplum sağlığındaki önemini vurgulamıştır. Prof. Alden, bulaşıcı olmayan hastalıkların 1/3 oranında azaltılabilmesi, ruh sağlığının iyileştirilmesi, madde bağımlılığının önlenmesi ve tedavisinin sağlanması, trafik kazası ölüm ve yaralanmalarının 2020 yılına kadar yarıya indirilmesi ve evrensel sağlık kapsamında temel sağlık hizmetlerine, ilaç ve aşılara erişimin sağlanmasının da önemli hedefler olduğunu belirtmiştir. Çocuk istismarı ve ihmali açısından bakıldığında; cinsiyet ayrımcılığı, zor kullanılarak yapılan evlilikler, ergen gebelikler ve kız ve erkek çocuklara yönelik cinsel istismarın önemli olduğunu vurgulayan Prof. Alden, 2025’e kadar tüm dünyada çocuk şiddetinin önlenmesinin planlandığını bildirmiştir. Ulusal ve uluslararası kanunların bu açılardan gözden geçirilmesinin önemine dikkat çeken Prof. Alden, DSÖ ve diğer kuruluşların raporlarında trafik kazasına bağlı çocuk ölüm oranlarının yüksekliğine de vurgu yapmıştır. Konuşmasının son bölümünde; zihinsel sağlığın iyileştirilmesinin çocuk istismarı ve ihmali açısından önemli bir konu olduğunu belirten Prof. Alden, bu konu ile ilgili olarak TMPD’ nin mültecilerle ilgili yapmış olduğu çalışmaların önemli bir örnek olduğunu belirtmiştir. Prof. Alden, çocuk istismarı ve ihmali konusunda pediatri derneklerinin araştırma, eğitim, medya eğitimi ve koruma alanlarında çalışmalar yapması gerektiğini, politika ve stratejilerin oluşturulması, eğitimin iyileştirilmesi ve korunma şartlarının düzenlenmesi gibi konuların da önemli olduğunu vurgulamıştır.

İkinci panelin ikinci konuşmacısı Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünden Prof. Dr. Kasım Karataş ‘Çocuk İstismarı ve İhmali: Sosyal Hizmetler Bakış Açısı’ adlı konuşmasını yapmıştır. Konuşmasının başında, çocuğun korunması konusunda bilinç ve farkındalığın artmakta olduğunu bildiren Karataş, çocuk koruma konusunun  multidisipliner ve multisektörel bir alan olduğunu vurgulamıştır. Çocuk haklarına dair sözleşme ve çocuk haklarından bahseden konuşmacı, dünyada ve ülkemizde bu haklara uyulma ile ilgili yasama ve yürütme temelinde sorunlar olduğunu belirtmiş ve çocukların korunmasında ailenin yanı sıra devlet organlarının da önemli olduğunu vurgulamıştır. Eğitime ve sağlık hizmetlerine erişim sorunları, engelli çocuklar, evsiz çocuklar, hükümlü çocuklar, çocuğa şiddetin artması ve medya ve çocuk ortamı gibi sorunların var olduğunu vurgulayan konuşmacı, son yıllarda mülteci çocuklar ve zorunlu eğitim ile ilgili sorunların da tartışılmakta olduğunu ifade etmiştir. Engelli çocukların toplumun en dezavantajlı kesimini oluşturduğunu ve evsiz çocukların sayısının giderek arttığını bildiren Karataş, bu çocukların istismar ve ihmal açısından en riskli gruplar olduğunu belirtmiştir. Son yıllarda ülkemizde tutuklu/hükümlü çocuk sayısında artış olduğunu, çocuğun şiddet ortamında yetişmesinde medyanın katkısı olduğunu ve çalışan çocuk sorunu gibi sorunların da paralel olarak arttığını bildiren Karataş, gezici-geçici mevsimsel tarım işçiliği, göçmenler ve yoksulluğun diğer önemli sorunlar olduğunu ifade etmiştir. Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde çocuk istismarı ve ihmalinde bildirim yükümlülüğünden bahseden konuşmacı, olgularda sosyal incelemenin öneminin altını çizmiş ve çocuğun yüksek yararı için çözümler üretilmesi gerekliliğini vurgulamıştır. Koruma altına alınan çocuk sorunu ele alındığında; çocuğun gelişimsel açıdan risk altında olduğu durumlarda yasal olarak devlet tarafından koruma kararı ile korunmaya alınabileceğini belirten konuşmacı, bu durumdaki bir çocukla ilgili bildirim yapıldığında tek bir yetkili kurumun olması gerektiğini vurgulamıştır. Çocukların korunması ile ilgili yetkin kurumların belirlenmesinin önemine dikkat çeken konuşmacı, yatılı okullarda ve yurtlarda kalan çocuklar için de Çocuk Hakları Sözleşmesinin geçerli olduğunu vurgulamış ve bu konu ile ilgili düzenlemeler yapılması gerektiğini belirtmiştir. Karataş, koruma altına alınan çocuklarla ilgili olarak, aile ile birlikte çocuğun yüksek yararı için çözümler üretilmesi ve bu çocukların tekrar aileye döndürülmesi ile ilgili düzenlemelerin yapılması gerektiğinin altını çizmiştir. Konuşmasının son bölümünde; aileye sağlanacak psikososyal desteklerin önemini belirten Karataş, aile danışmanlığı ve aile terapilerinin önemini ve bu uygulamanın yaygınlaştırılmasının gerektiğini vurgulamıştır. Çocuk sığınma evleri ve diğer devlet yurtlarında toplam 14.000 çocuğun bulunduğunu söyleyen Karataş, korunma gereksinimi olan çocuklar konusunda ciddi bir veri tabanına ihtiyaç olduğunun da altını çizmiştir.  

İkinci panelin üçüncü konuşmacısı olan Türkiye “Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı” koordinatörü avukat Şahin Antakyalıoğlu ‘Çocuk İstismarı ve İhmalini Önleme: Yasal Bakış Açısı’ adlı konuşmasını yapmıştır. Konuşmasının başında Antakyalıoğlu, Çocuk Alanında Çalışan Avukatlar Ağı (ÇAÇAV) ile birlikte çalışan 500 avukat bulunduğunu belirtmiş ve Barolar Birliği ve illerdeki Barolarda yaptıkları çalışmalar ile hukukçularda çocuk istismarı ve ihmali konusunda farkındalığın artırılmaya çalışıldığını ifade etmiştir. Bunun yanında, açtıkları stratejik davalar ile de bu bilincin yasal platformda da temsili için uğraş verdiklerini belirten konuşmacı konuşmasında konu ile ilgili olan çeşitli davalardan örnekler vermiştir. Olumlu gelişmelere rağmen ülkemizde çocuk hakları sözleşmesinin halen yeterince tanıtılmadığını ifade eden Antakyalıoğlu, her ilde çocuk mahkemelerinin olması gerektiğini belirtmiştir. Çocuk mahkumlar ve çocuklara özgü yargılamalarda sorunlar yaşandığını ifade eden konuşmacı, sosyal hizmet raporu hazırlamaya ehil olmayan kişilerin rapor hazırlamakta olmasının da diğer önemli sorun olduğunu vurgulamıştır. Yasalarımızda evlilik ile ilgili maddelerden örnekler veren Antakyalıoğlu, halen kanunlarımızda 18 yaşın altında çocuğun erken evlenmesi durumunda reşit sayılması ve evlenme yaşı 17 olmasına rağmen olağanüstü durum ve önemli bir sebebin varlığında mahkemelerden onay çıkabilmesinin çok önemli sorunlar olduğunu bildirmiştir. Ülkemizde erken yaş evliliklerinin önemli bir sorun olduğunu bildiren Antakyalıoğlu, konuşmasının son bölümünde Türk Ceza Kanununda yer alan çocukla ilgili maddeleri vurgulamış, çocuğa yönelik cinsel istismar davalarından örnekler vermiş, adli ve sosyal açıdan oluşan sorunların altını çizmiş ve hukukçuların kanunları farklı yorumlayabildiğini ifade etmiştir.

 

İkinci panelin sonunda yer alan tartışma bölümünde; çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili raporların yazımında standart olunması gerektiği vurgulanmış, kemik yaşının çocuğun gerçek yaşını gösteren bir veri olmadığı ve hukuka yerleşmiş bu kavramın yeniden gözden geçirilmesi gerektiği belirtilmiş, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı adının Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olarak değişmesine yönelik itirazlar tartışılmış, çocuğun yüksek yararının adli durumlarda göz önüne alınması gerekliliği vurgulanmış ve bu tür davalarda sorun yaşandığı durumlarda çocuk doktoru veya sivil toplum örgütlerinin mahkemeye başvurabileceği bildirilmiştir.

Çalıştaydan sonra oturum başkanlığını Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden Prof. Dr. Elif Özmert ve raportörlüğünü Ankara Üniversitesinden Prof. Dr. Filiz Şimşek Orhon ve ICC’ den Dr. Ayşegül Esin’in yaptığı Yuvarlak Masa Tartışması gerçekleştirilmiştir. Bu toplantıda uluslar arası ve Türkiye’den katılımcıların çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili olgu deneyimleri ve ülkelerdeki durum tartışılmıştır. Asya-Pasifik Pediatri Derneği Başkanı Prof. Aman Plungan dini inanışların da evlilik yaşının belirlenmesinde etkili olduğunu vurgulanmıştır. Azerbeycan’ dan katılan Dr. Nesib Guliyev, ülkesinde çocuk hakları sözleşmesinin imzalandığını ve aile ve çocuklar ile ilgili bakanlık kurulduğunu belirtmiştir. Çocuk istismarı ve ihmalinin çok yönlü bir sorun olduğunu vurgulayan katılımcı, erken evlilik ve sığınma evlerinde yaşayan çocuklar gibi temel sorunların olduğunu ve bu konularda ve çocuk hakları üzerinde çalışmaların devam ettirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Kosova’dan katılan Dr. Ramush Bejiqi, ülkesinde istismar ve ihmal gibi sorunlarla ilgili çalışan sivil toplum örgütleri olduğunu bildirmiş, özellikle Çingeneler gibi farklı etnik kökenden gelen çocukların riskli grupta olduğunu, bu grupta anne sütü alma, aşılanma ve okula gitme gibi alanlarda sorunlar yaşandığını, ancak bu sorunlara yönelik olarak sistemli bir şekilde iyileştirmeler yapılmaya çalışıldığını ve bu konuda devletin ve yerel liderlerin önemli olduğunu ifade etmiştir. İran’dan katılan Dr. Kathy Khatemi, ülkesinde çocuğun korunması ile ilgili toplumsal ve kültürel sorunlar olduğunu, sorunların çözümü için eğitim ve sağlık konusunda çalışmalar yapıldığını, anne sütünün desteklenmesi ve büyüyememe gibi sorunlara yaklaşımın önemli olduğunu vurgulamış ve aile ve bebeğin desteklenmesinin çocuk istismarı ve ihmalinin önlenmesi açısından önemli olduğunu ifade etmiştir. İran’dan katılan bir diğer katılımcı İran ve Türkiye’nin benzer kültürel özelliklere sahip olduğunu, erken yaşta evlendirme gibi kültürel sorunların ortaya çıktığını bildirmiş ve ülkesinde üniversitelere çocuk istismarı ve ihmalinin çözümü için sorumluluk verildiğini vurgulamıştır. Gaziantep Üniversitesinden katılan Prof. Dr. Yavuz Coşkun kültürel ve dini nedenlerin erken evliliklere yol açtığını belirtmiş ve sivil organizasyonların ve hükümetlerin bu konuda çalışmalar yapması gerektiğini vurgulamıştır. Prof. Dr. Rahmi Örs; toplumun değerler açısından yeniden düzenlenmesi ile şiddetin azaltılabileceğini vurgulamış ve yargıdaki sorunların çözülmeye çalışılması gerektiğini belirtmiştir. Bir diğer katılımcı ergen ile görüşmenin ayrı zaman ayrılarak yapılması gerektiğini ve özellikle istismar öyküsü almada dikkatli olunması gerektiğini ifade etmiştir. TMPD Başkanı Prof. Dr. Aysun Bideci; tıp fakültelerinde çocuk istismarı ve ihmali derslerinin verildiğini belirtmiş ve bunun konu ile ilgili önemli bir gelişme olduğunu vurgulamıştır. Prof. Dr. Betül Ulukol, yeni bir kararla 15 yaşından sonra bir çocuğun tek başına muayene edilebileceğini belirtmiş, çocukları güçlendirmenin istismardan korunmada önemli olduğunu vurgulamış ve anne-baba ve hekimin çocuğa model olması gerektiğini bildirmiştir. Prof. Dr. Canan Akyüz, çözümün anne olduğunu vurgulamış ve anne eğitiminin önemini ifade etmiştir. Şahin Antakyalıoğlu, erken evliliklerin bir sarmal olduğunu, istismarcı ile çocuğun evlendirilmesinin çok ciddi bir sorun olduğunu ve kadına karşı şiddetin önlenmesi gerektiğini vurgulamıştır. Prof. Dr. Orhan Derman çocukla evlilik kelimelerinin yan yana dahi getirilmemesi gerektiğini, diğer yandan, toplumda çocuk istismarı ve ihmali ile ilgili duyarlılığın arttığını, ülkemizde ÇİM sistemlerinin iyi durumda olduğunu ve iyileştirmelerin de yapılmakta olduğunu ifade etmiştir. Prof. Dr. Kasım Karataş; ülkemizde ergen evlilikleri konusunda uluslararası sözleşmelerin uygulanması gerektiğini vurgulamıştır. Mustafa Kemal Üniversitesinden katılan Dr Selda Arslan, Suriyeli sığınmacılar arasında bebek ölüm oranlarının arttığını, ergen gebelerin sayıca çok olduğunu, refakatçısı olmayan Suriyeli çocukların olduğunu ve bu grupta suça meyil olduğunu bildirmiştir. Bir diğer katılımcı özel gereksinimi olan çocukların ve sorunlarının da detaylı olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Prof. Dr. Yavuz Coşkun, bir düzeltme yapmak istediğini belirtmiş, suç ve suça karışma açısından mülteciler ve diğer yardıma muhtaç çocuklar arasında fark olmadığını ifade etmiştir. Prof. Dr. Aysun Bideci; son zamanlarda aşı reddi ile ilgili olguların da artığını vurgulamış ve bu durumun da çocuk ihmali olarak değerlendirilmesi gerektiğini bildirmiştir. Harran Üniversitesinden katılan Dr. Mahmut Demir; devlet hastanelerinde çalışan çocuk hekimlerinin iş yükü nedeni ile çocukları çok kısa süre  içinde muayene etmek zorunda olduğunu vurgulamış ve bu konuya belirli bir zaman ayrılmasının tanı ve teşhisteki önemini belirtmiştir. Toplantının kapanışını yapan Prof. Dr. Enver Hasanoğlu tüm katılımcılara teşekkür etmiş, iyileştirmelerin yapılmasının gerekliliğini vurgulamış ve kötümser olunmaması gerektiğinin altını çizmiştir. Çalıştay sonunda, gelecek toplantıların birinde aşı reddinin gündeme getirilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

ULUSLARARASI ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİ ÇALIŞTAYI

14 Kasım 2018, Çarşamba

SALON A

14.00-14.30                            Açılış Konuşması 

Enver Hasanoğlu

(Türkiye -Türkiye Milli Pediatri Derneği (TMPD) Genel Sekreteri)            

ErrolAlden

(ABD – Uluslararası Pediatri Derneği (IPA) Gelecek Dönem Başkanı ve IPAF Başkanı)

 

14.30-15.30                            Panel– I

Oturum Başkanları:           

William Keenan

(ABD- IPA İcra Kurulu Direktörü)

 

Münevver Bertan

(Türkiye – Uluslararası Çocuk Merkezi (ICC))

 

  • Çocuk İstismarı ve İhmali: Dünyada Durum

Jenny Grey

(İngiltere – Uluslararası Çocuk İstismarı ve İhmali (ISPCAN) Önleme Derneği Geçmiş Dönem Başkanı)

 

  • Çocuk İstismarı ve İhmali: Türkiye’deki Durum

Betül Ulukol

(Türkiye-Ankara Üniversitesi)

 

 

15.30- 15.45           Kahve Molası

 

ULUSLARARASI ÇOCUK İSTİSMARI VE İHMALİ ÇALIŞTAYI

14 Kasım 2018, Çarşamba

SALON A

15.45-17.15                            Panel– II              

Oturum Başkanları:           

JennyGray

(İngiltere- ISPCAN Geçmiş Başkanı)

 

Orhan Derman

(Türkiye- Hacettepe Üniversitesi)

 

  • Çocuk İstismarı ve İhmali: Pediatri Derneklerinin Rolü

ErrolAlden

(ABD-Uluslararası Pediatri Derneği (IPA) Gelecek dönem Başkanı)

  • Çocuk İstismarı ve İhmali: Sosyal Hizmetler Bakış Açısı

Kasım Karataş

(Türkiye-Türkiye Çocuk İstismarı ve İhmalini Önleme Derneği)

  • Çocuk İstismarı ve İhmalini Önleme: Yasal Bakış Açısı

Şahin Antakyalıoğlu

(Türkiye-Türkiye Çocuk Hakları Ağı Avukatı)

 

17.15-18.15                            Yuvarlak Masa Tartışması

Oturum Başkanı:               

Elif Özmert

(Türkiye-Hacettepe Üniversitesi)

 

Raportör:                            

Filiz Şimşek Orhon

(Türkiye-Ankara Üniversitesi)

                              

Ayşegül Esin

(Türkiye – Uluslararası Çocuk Merkezi (ICC))

18.15-18.30                            Kapanış